1-Sizce dünyanın sonu nasıl ve hangi nedenlerden dolayı gelecek?
Bir akşam vakti gök kızılın tüm renklerini deneyip mora geçerken biz masada oturan tüm dostlarımla göğe bakıyor olacağız. Kimimizin elinde erik kiminde üzüm. Gülmek ve kahkaha masada o sandalyeden bu sandalyeye geçecek. Her şey ilk defa ve tam olması gerektiği gibi olduğu gün sevgilimin kulağıma fısıldadığı bir şeyi duymak için göğsüne doğru eğildiğimde birisi “anlamadım” diyecek sonra birisi daha sonra” anlamadımlar çoğalacak.”
Renkler silinecek tüm masa dağılıp her şey sessizleşecek, yüzler bir bir yok olacak ve yalnızlık başlayacak.
2-Kıyamet senaryolarından mı daha çok korkarsınız? Yoksa kendi kişisel kıyametinizden mi?
Ne kıyamet senaryolarında bahsim geçiyor ne kişisel kıyametimi gördü kimse. Maç daha başlamadı ama iki büyük rakip olduklarını söyleyebilirim.
İlk kim sahaya çıkacak bilememekle o gün kazananın da kaybedeceği bir karşılaşma olacak.
3- İklim krizi gibi gerçek felaketler kapımıza dayanmışken, toplumun çoğunluğu neden felaket senaryolarına inanmaya daha çok meyilli? Komplo teorileri insanları hangi yönlerini besliyor sizce?
Bilinmezin sınırsızlığı büyüleyici geliyor. Hipnoz halinde anlatılan/uydurulan/yazılan senaryolara inanıyoruz. Çünkü bizim çaresiz hastalığımız inanmaktır. İnanmak bütün kötülüklerin anasıdır.
Gerçek kapımızı kırıp penceremizi paramparça ettiğinde uyanıyoruz.
Biz seller, yangınlar, depremler görüp duble yollara şükür eden insanların oluşturduğu oyunda bir canı kalmış simülasyonun içindeki yine de her şeyi değiştireceğini düşünen iyi niyetli yenikleriz.
