Türkiye’nin en entelektüel kitlesini oluşturmak, beraber öğrenmek ve yaratmak için varız. İlk yarattığımız eser bu gördüğünüz ve yakında elinizde tutacağınız dergi. Dubala’nın ilk sayısı Ocak’ta çıkacak. Teması ise sizin seçtiğiniz Transhümanizm ve İnsanlık olacak. Şimdilik pilot sır sayısına bakıyorsunuz. İçinde sürprizler, sırlar, eksikler, sayısız hata ve küçük bir ekibin ayları, günleri, saatleri, gülücükleri, gözyaşları var.
Sır Sayısı Teması: İyilik ve Kötülük. Renk: Mavi Sarı
Diyalektik bir yöntem var sanki? Karşıt görüşler, tezatlar ve paradokslar sunarak ve onları birleştirerek gerçeği bulma yolunu izlemek? Birden fazla görüşü düşünerek ve onlar arasındaki çelişkileri çözerek, daha yüksek bir anlayışa ulaşmak? Hem mantık hem yaratıcılık içeren bir düşünme yöntemi olarak felsefe ve bilimden, siyasete ve toplumsal konulara kadar çok geniş bir alana uygulanabilir. Uygulayalım mı? Siz bilirsiniz ve siz karar vereceksiniz.
Nasıl mı? (Sen ne biçim patronsun?)
Dubala’da tek geçerli akçe entelektüel katkı. Her katkı (okuma, yazma, yorum yapma, en olmadı bir hayır duası) için bir pay alıyorsunuz. Bu katkı payınız oranında söz sahibi oluyorsunuz. Budala ismini, logosunu, temalarını anket ile beraber seçtik mesela – herkes eşit söz sahibiydi. Ve malesef Budala markası başkasına ait çıktı (malesef budala dergisi daha yayında yok ama inşallah ilerde çıkar ve bize rakip olur) ve derginin ilk ismimiz sadece ve sadece 4 gün yaşayabildi. İlk budalalığımızı böyle yaptık.
Artık herkes katkısı oranında kararlarda var olacak. Mesela bir yayınlanmış yazı 5 bin pay, o yazıyı okuma 1 pay. (Teknolojiden razıyız birşey okuyun bak hemen hisseniz hesabınıza otomatik geçecek). Dijital ortamda nerdeyse her eyleminizden pay kazanabiliyorsunuz. Pay transfer edebiliyorsunuz. Pay parayla satın alınamıyor ama belki ileride maddi birşeye dönüşebilir. Hoşgeldin meritokratik mülkiyet ve yönetim (diyalektik materyalizm geldi ağzıma, cuk otururdu, ama sonra Karl Marx ve Friedrich Engels’i mezarlarında döndürmeyeyim dedim). Benden uzun yaşayacak entelektüel kardeşlerimin “bu ne biçim dergi dediğini duyar gibi oluyorum,” Değil işte aslında. Bu bir kitle. Anlamadınız mı?
Anlatmak ve Anlamak (Anladığınız kadar, anlamadığınız kader)
Bu kadar tanıtım ve anlatım yeter zannımca. Fazlası sizin emeğinizden çalmak olur. Her satırında her görselinde bilinçli seçimler yeşerten, yaratıcı emek ve üretime örnek olması için uğraştığımız bu dergi başka türlü nasıl sizin olacak? (Mesela o kadar görsel içinde tek bir görselde tek bir metin var. Niye? Ne demek? Ekonomist dergisinin komplo teori üslubunu mu hedeflemekteyiz? Bunu merak edecek dostlara ihtiyacımız var). Emek verip üretmeniz gerekir. Anlayış da böylece sizin olur.
Budala hafif kaçmamış mı? (Şöyle latince gravitas birşey bulamadınız mı?)
Budala kelimesinin anlamını biliyorsunuzdur. Yapay Zekaya da sordum, işte cevabı: “Bir kimsenin aptal, aptalca, saf veya kendini beğenmiş davranışlarından dolayı kullanılan bir sözcüktür. Bu kelime genellikle bir kişinin kendini aşırı derecede cahil veya gülünç bir şekilde davranmasından dolayı kullanılır.” Bilmiyor ki etimolojisi bedelden gelmekte ve evliyalar anlamında sufi bir rütbeyi simgelemekte. (Fatih Doğrucan hocama da sormak isterdim budalayı. Erken vardın uçmağa be hocam bak bu yapmaya çalıştığımız işler senin aziz hatırana armağan). (Üstüne üstlük benim tercihim başka bir isimdi aslında. Zalımsın demokrasi). Dubala ise iki misli demek. Yani bundan sonra iki kat daha budalayız anlayacağınız.
Ne diyorduk, dergimiz bedava ama paha biçilmez. Katkınız parayla değil ve bedelini ancak budalalıkla ödeyebiliriz. Ödeyebilirsiniz. Tematik yazmak isterseniz konular belli. Ocak: Transhümanizm ve İnsanlık. 20 Aralık’tan önce yayın kurulumuz içeriğinizi sabırsızlıkla bekliyor olacak. İster üyeliğiniz dahilinde bu sitede yaratın, ister (icerik -at- buda.la) ya gönderin. Şubat: Tabular ve Hazlar (teslim son gün 20 Ocak). Mart: Tüketim ve Yaratım. Nisan: Bilim ve Komplo Teorileri. Başka şekilde (yazı, görsel, video, ve istediğiniz konuda) katkıda bulunmak isterseniz de başımızın üstüne.
Burası hep şenlik, burası tam senlik,
Sevgilerimle , Oltaç
Yayıncı
not1: Genel Yayın Yönetmeni Ömer Çeşit, Genel Sanat Yönetmeni Erdem Çebi, ve Yöneticimiz Gülfem Tekin olmasaydı olmazdık. Bin teşekkür.
not2:
Yapay zekayla budala ile ilgili muhabbet ettim. Ona şiir yazdırdım. Çok tatlı bağladı polemiğimizi. Ne varsa makinalarda var ;-). Buyrun bir göz atın isterseniz.
